Sunday, 16 April 2017

Gelenek, Din ve Modernizm / Bir alim: Levon Zekiyan

“Manevi vatan olmadan, toprak üzerinde kurulan vatan eksik kalır. Herhangi bir ulusu, ülkeyi ayakta tutan manevi değerleridir.” 
-Levon Zekiyan


Bugün paskalya, bu vesileyle sizi çok sevdiğim bir "alim" ile tanıştırayım.
İstanbul Katolik Ermenileri başepiskoposu Levon Zekiyan, yıllarca Venedik San Lazarro Manastırı sekreterliğini yaptıktan sonra 2014'te Papa Fransisko'nun onayıyla İstanbul başepiskoposluğuna geldi. 
Bir din adamı olmasını kenara koyarsak, benim için önemli düşünürlerden biri Levon Zekiyan. Sadece "Ermeniler ve Modernite" kitabından çok şey öğrenmiştim. Bu harika röportajı burada paylaşıyorum, kitaplarını da röportajlarını da mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Pagan dönemle ilgili bu kadar açık yüreklilik ve yetkinlikle konuşan bir din adamına değil dünyada belki her çağda bile kolay rastlanmaz... Türkiye'de modernite ve modernizmin ne olduğunun yetkinliğine yine Levon Zekiyan dışında az rastlarsınız.
Büyük adam, gerçek bir hristiyan.
"Noel Yortusu, Paskalya kadar eski değildir, Hıristiyanlığın ilk günlerine kadar gitmez. Noel, ilk kez IV. yüzyılda kutlanmaya başlamıştır. Bu kutlama için neden 25 Aralık ve 6 Ocak günlerinin seçildiğini şöyle açıklayabiliriz: Pagan dönemde, Ermenilerin en büyük tanrıçası olan Anahid’in bayramında üzüm takdis edilirdi. Anahid, Aşk Tanrıçası değildi, Toprak Tanrıçası’ydı. Eşi Aramast, Zeus’a denk gelirdi. Fakat Zeus, Hera’nın isteklerine tâbi biridir, çünkü şehvete düşkündür. Hera onu ne zaman yatağa davet etse, reddedemez. Doğu âleminde Aramast, görünmeyen bir tanrıdır; sükût sever, sakinlik sever ve kendini bu şekilde saydırır. Buna karşılık, Anahid ‘ahlaki temizlik tanrıçası’dır. Görevi erkeklerin spermlerini, kadınların rahmini temizlemekti; böylece doğacak çocuk temiz olacaktı. Anahid’in ismi, Ermeniler arasında ‘Ermenilerin Kraliçesi’ olarak anılırdı. Üzüm, toprağın en güzel ürünlerinden biri olduğu için Hıristiyanlıktan önce Ermeniler için büyük bir önem taşıyordu, bu yüzden üzümü Anahid’e adarlardı. Krikor Lusavoriç, bu yortuyu Meryem Ana’ya takdim etti; böylece Anahid’in yerini Meryem Ana aldı.
(...)
Eski Germen dinlerinde ağaç kutsaldır. Noel ağacı geleneği, İskandinavya ve Germen ülkelerinde pagan dönemlerine kadar giden, Hıristiyanlaştırılmış bir pagan geleneğidir. Halklar, var olan, meşru olabilecek şeyleri reddetmiyor, kabul edip kutsal bunlara bir anlam veriyorlar. Dinlerin antropolojik açıdan en büyük hikmeti ‘kelam’dır; Allah’ın sözü anlamına gelir ve belirli bir kültür içinde şekil almıştır. Dinlerin temelinde, kelamın vücut bulması vardır. "
-
http://www.agos.com.tr/tr/yazi/13798/hiristiyanlar-noeli-iv-yuzyilda-kutlamaya-basladi

No comments:

Post a Comment

" In his 2007 book on Jim Jarmusch, author Juan Antonio Suarez remarks that the director’s films “are centrally concerned with situatio...