Showing posts with label Cumhuriyet Halk Partisi. Show all posts
Showing posts with label Cumhuriyet Halk Partisi. Show all posts

Wednesday, 7 February 2018

Muhalif siyasetin amaçları ve araçları ve CHP

Demokratik seçimle mecliste yasa yapıcı (legislator) olma amacındaki partilerin:

Öğrencilerin, yaşlıların, kadınların, engellilerin, mühendislerin, mimarların, tıpçıların, zanaatkarların, sanatçıların, yazarların, tasarımcıların, bilgi işlemcilerin, hizmet sektöründe çalışanların, danışmanlık hizmeti verenlerin, kendi yeteneklerinde iş bulamayanların, eğitim nedeniyle bir yetenek kazanamamış olanların, emeklilerin, hatta çalışmayı reddedenlerin (...) ekonomi temelinde (sadece gelir ya da temel ihtiyaçların güvencesi için değil, toplumsal ihtiyaçlarının da) hukuki güvenceleri:

Etnik, folklorik, cinsiyet, cinsel yönelim, (öncelikleriyle) bilmem başka ne ekseninde farklılık arz eden insan haklarının temel hak ve özgürlükler ekseninde hukuki güvencelerinin:

bahsi açılmadığı: hangi partinin, siyasi olmasa da ilgili iş erbabının, nasıl bir çözüm önerdiğinin, eleştirilerinin, katkılarının (hayalperest olmamak koşuluyla da) basında yer bulmadığı demokratik mantıkta, demokratik gelenek de bugünkü gibi süregidecek.

CHP için insan hakları zaten hep sorunlu bir kavramdı, savunmadılar demiyorum ancak etikette CHP'li olmak için insan olmak değil Atatürkçü, laik gibi muğlak kavramları taşımak gerekiyordu. Bu parti disiplininin başat unsuru olarak kaldı, değiştirilmesi de kolay değil. Bu da demokratik mantıktan yine uzak, kendi kendilerini marjinalleştiren: ekonomi ya da seçim güvenliği vadi ile devşirmeci izlenimini değiştiremeyip hatta belki bu izlenimi güçlendiren bir parti yapıyor CHP'yi ne yazık ki. CHP değişmeli diyecek değilim ama kapsayıcı parti CHP olamaz, belki kapsanabilir, bu da CHP'dekilerin dev aynalarının pek izin vermeyeceği bir durum. Dünyada hiç bir ülke demokrasi ve insan haklarını Atatürkçülüğün altına koymuyorsa, bunda bu kadar keyfi davranılması yeni nesillere karşı aldatıcı bir tavrın devamı olur. Atatürk hakkında harika kitaplar artık yayınlanıyor, CHP'yi önemli bir yükten kurtararak... CHP’ye bilim insanlarına güvenmemek yakışmıyor.

CHP’nin iyi, demokratik bir parti nasıl olabilir, üstelik son kurultaydaki hadiselere rağmen, yeni bir başlangıç ile bir siyasal parti demokratik bir düzeni sadece ve sadece kendi siyasal hareketi için nasıl talep edebilir bunu gösterebilir. Çoğulcu demokrasinin medeniyetin önemli bir kademesi olduğunu, Atatürk’ün Türkiyesinin de medeni bir düzene kavuşmayı hak ettiğinin kabul edilmesi bence zor değil. 

Atatürk ve laiklik hep öncelik olacaktır, ben bu değerlerin kurum olarak korunmasına ve anlaşılmasına katkılarının olduğuna pek inanmıyorum, ancak bunlar bu insanlara motivasyon sağlıyor: eğer çoğulcu demokrasi temelinde buluşulursa ellerinden gelen katkıyı yapacaklarında bence herkes hemfikirdir.

Tuesday, 30 May 2017

Durum tespiti, vaziyet planı, Cengiz Aktar'dan - artigercek.com

Çaresizlik - Cengiz Aktar
26 mayıs 2017 - 00:01
https://www.artigercek.com/caresizlik?t=1496039152

Türkiye faşizmi tanımıyor, faşizm kendiliğinden dönüşen bir şey değildir. Ancak doğru teşhisler doğru çözümleri getirir, hayaller değil.

Referandumla birlikte oluştuğu varsayılan “hayır cephesi” bileşenlerinin yapısal nedenlerden ötürü birlikte hareket etmekten çok uzak oldukları üzerine daha önce yazdım. Kürd meselesinin çözümü konusundaki ateşle su misali pozisyonların bir asgarî müşterekte buluşmaları tamamen ihtimal dışında. “Hayır cephesi” bu anlamda bir cephe olmadığı gibi farklı bileşenlerinin kendilerine has herhangi bir ciddî alternatif politika önerisi de duyulmadı bugüne kadar. Muhalefet genel itibariyle, rejimin icraatına karşı, yerine göre kuru, yüzeysel ya da soyut muhalefet olarak tezahür ediyor. Hedefi Erdoğan’dan ötesini kapsayamıyor. 16 Nisan öncesine dönüş yegâne talep sanki.

" In his 2007 book on Jim Jarmusch, author Juan Antonio Suarez remarks that the director’s films “are centrally concerned with situatio...