Thursday, 30 May 2019

Kamer Genç Soru Önergesi - TBMM 18. Dönem - 1989

Aşağıdaki sorumun Başbakan tara­fından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Kamer Genç Tunceli


M İ T üst görev yöneticiliğin­ den emekliye ayrılan Mehmet Eymür, 11.6.1988 günlü Güneş Gazetesinde yaptığı açıklamada; kaçakçılıkla ilgili olarak "Büyük menfaat ilişkileri vardır, bu ko­nuda bazı bürokratlar, yöneticiler her dö­nemde bu işin içinde olmuştur" de­mektedir.


a) Geçmiş dönemlerde ve sizin dö­neminizde kaçakçılığa bulaşan yönetici ve bürokratlar kimlerdir?
b) Bunlar hakkında şimdiye kadar ne gibi işlemler yapılmıştır?


BAŞKAN — Buyurun Sayın Bakan.

İÇİŞLERİ BAKANI MUSTAFA KALEMLİ (Kütahya) — Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlü soruyu cevap­lıyorum :
1. Kaçakçılık olaylarına karıştıkla­ rı iddiasıyla geçmiş dönemde 1, Hüküme­ timiz. döneminde ise 25 yönetici ve bürok­rat hakkında adlî ve idarî işlem yapılmış bulunmaktadır.

2. Hükümetimiz dönemi öncesinde yakalanan 1 kişi, adlî makamlara sevk edi­lerek tutuklanmıştır. Hükümetimiz döne­minde ise, 25 kişiden 6'sı tutuklanmış, 2'si serbest bırakılmış olup, 1 kişi halen firar­ da bulunmaktadır. Diğer 16 kişiden 14'ü ise, görevlerinden uzaklaştırılmışlardır.

Saygıyla arz ederim.

BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Bakan. Sayın Genç, konuşmak istiyor musunuz?

KAMER GENÇ (Tunceli) — Evet efendim.

BAŞKAN — Buyurun Sayın Genç; yalnız, lütfen, gayet kısa ve sorduğunuz sualle ilgili konuşmanızı rica ediyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) — Sayın Başkan, değerli üyeler; Sayın Bakanın söz­lü soruma verdiği cevabı ben anlayama­dım. Biz sayısını sormuyoruz ki, kimler yapmıştır diyoruz.

Türkiye'nin, millî müesseseleri, dev­letin korunmasını üstlenen müesseseleri vardır; bunlardan birisi de MİT'tir. MİT'in daha önce gazetelere intikal eden raporlan var. Tabiî, biz bu sorumuzun bu­ gün cevaplandırılacağını bilmediğimiz için, bu konuda teferruatlı olarak hazır­ ladığımız dosya yanımızda değil. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinde MİT'de üst düzeyde görev yapan bir kişi, bir rapor dü­ zenliyor ve bu rapor Özal iktidarı tarafın­dan basına sızdırılıyor. Bu rapor basına onlar tarafından mı, Cumhurbaşkanının damadı tarafından mı sızdırılıyor? O da açıklanmıyor. Çünkü, Türkiye bir muam­ma, kapalı bir rejim. Bu kapalı rejimde de kimin elinin, kimin cebinde olduğu belli değil. Kimin devletin yönetiminden so­ rumlu olduğu belli değil; ama, devletin üst düzey görevinde bulunan bir kişi, çeşitli iddialarla dolu bir rapor yazıyor. Bu ra­ por yazıldıktan sonra, bu raporda ismi ge­ çen bir kişi; mesela, emniyette ismi geçen bir kişi İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getiriliyor, arkasından da Valiliğe getirili­ yor. Bu, devletin ciddiyetiyle bağdaşır mı?

Yine, bu raporda ismi geçen birçok insan hakkında, bugüne kadar ne yapıl­ dığı da belli değildir; yani, "Şu kadar bü­ rokrat hakkında, şu takibat açılmıştır, şun­lar da mahkemeye verilmiştir" demekle mesele halledilmiyor. Kamuoyu tarafın­dan, kaçakçılığa karıştırıldığı öne sürülen insanların isimlerinin bilinmesi isteniyor. Hangi idarenin, hangi yöneticisinin, hangi kaçakçılık olayına ismi karışmıştır ve bun­ların kaç tanesi hâlâ görevleri başındadır? Bizim burada sağlıklı görev yapabilmemiz için, idare tarafından bize sağlıklı bilgi ve­rilmesi gerekir.

Verdiğim soru önergesine verilen ce­vap tatmin edici değildir. MİT raporunda ismi geçen kişiler hakkında, neden sağ­lıklı tahkikat yapılmıyor? A N A P İktidarı zamanında, neden bunlar birtakım üst düzeyde görevlere getiriliyor?


Öte taraftan, gazetelerde birtakım haberler yayımlanıyor. İsmi ülkücüye çı­kan bir kişi, mafia ile işbirliği içinde olan bir kişi, Tempo Dergisine açıklamalarda bulunuyor. Bu kişi aranmaktadır... Gaze­teci gidiyor, bu kişiyi buluyor! Bu kişi, ga­zeteciye, "Ben falanca partinin genel baş­ kanına çok büyük saygı duyuyorum, kendisini her zaman için telefonla arar, ko­nuşur ve saygılarımı sunarım" diyor. Bu kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafın­dan arandığı halde, bir türlü yakalanamı­yor. Bu kişi İstanbul'da mı oturuyor, An­kara'da mı oturuyor? Bunlar kimler tara­fından himaye ediliyor? Bunları öğrenmek istiyoruz. 

Devleti, yeraltı rnafiasınm yarat­tığı çete yönetimiyle yönetemeyiz. O hal­ de, İçişleri Bakanı, bu olaylarla ilgili ola­rak Yüce Meclise çok teferruatlı bilgi ver­mek zorundadır. Gazetecilere boy boy re­sim çektirerek, birtakım insanları tehdit ederek beyanatlar veren bu suçluları yakalayamıyoruz. Öte yandan,. 1976, 1977, 1978 yıllarında, daha lise çağındayken, bir gösteri yürüyüşüne katıldığı için suç işle­miş kişiyi -hele sol düşünceliyse- yakala­mak için, icabında bütün aile efradını top­luyor, hapishanelere tıkıyoruz. İşte, bizim affedemediğimiz, bizim üzerine gittiğimiz suiniyet budur.

Eğer sorulara böyle cevap verilecek­ se, hiç cevap verilmesin ve Yüce Meclisin de vakti alınmasın. Özellikle ANAP İkti­darı zamanında, bugün, ister hayalî ihra­cat konusuna karışmış, ister birtakım ka­çakçılık suçlarına karışmış olsun, çok bü­yük sayıda bürokrat vardır; yani, üst dü­zeyde bürokratlar vardır arkadaşlar. Dev­let Planlama Teşkilatında, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığında üst düzeyde bü­rokratlık görevi yapan insanların, hayalî ihracata karışmış insanlann, devletten ha­yalî ihracat paralarının alınması konusun­ da açık seçik tavassutları vardır. Bunlar hakkında ne diye...

MEHMET MÜKERREM TAŞÇI- O Ğ L U (Sivas) — Elinizde dosya varsa, buraya getirin.
KAMER GENÇ (Devamla) — Siz bizden daha iyi biliyorsunuz; çünkü, giz­ liyorsunuz. Bunların arkasında parlamen­terler var, bakanlar var, genel müdürler var, müsteşarlar var... (ANAP sıralarından gürültüler)

MUSTAFA ŞAHİN (Kayseri) — Bil­diğin bir şey varsa, açıkla.

BAŞKAN — Sayın Kamer Genç...

KAMER GENÇ (Devamla) — Ama, siz açıklamıyorsunuz ki!.. Efendim bizim zamanımızda...

BAŞKAN — Sayın Genç, lütfen, so­ ru önergeniz üzerinde konuşunuz.

KAMER GENÇ (Devamla) — Bu­ rada kaçakçılık olaylarına adı karışmış üst düzey bürokratlarını soruyoruz efendim. Bunlar hakkında ne işlem yapılmıştır, bi­ze açıklasınlar.

AVNİ AKYOL (İstanbul) — Kim o bürokratlar?

KAMER GENÇ (Devamla) — Bü­rokratları siz benden daha iyi biliyorsu­nuz. "Maliye Bakanlığına şu paraları ödeyin" diye, Merkez Bankasına kim ya­zı yazmıştır? Araştırın. Siz bilmiyor mu­ sunuz? "Hayalî ihracatçılara şu kadar pa­ra ödeyin" diye zorlayan, "Fiyatları ulus­lararası piyasa fiyatlarına uygundur" di­ye zorlayan, incelenmekten bu insanları kaçıranlar kimlerdir? Siz, benden daha iyi biliyorsunuz. Devlet arşivleri de sizin eli­nizdedir.

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/td_v2.goruntule?sayfa_no_ilk=347&sayfa_no_son=350&sayfa_no=347&v_meclis=1&v_donem=18&v_yasama_yili=2&v_cilt=23&v_birlesim=062

No comments:

Post a Comment

" In his 2007 book on Jim Jarmusch, author Juan Antonio Suarez remarks that the director’s films “are centrally concerned with situatio...